15 Mart 2012

Hocam.com üniversitelilerin buluşma noktası

Üniversite öğrencilerini birbirine bağlayan interaktif bir buluşma noktası eğer sizde bu sosyal platformun içersinde yer almak istiyorsanız yapmanız gereken çok basit siteye girip sadece üye olmak tabiki hocam.com diğer sitelerden biraz farklılıklarıda beraberinde getirmiş mesela herkes üye olamıyor üye olmak için üniversite öğrencisi olmanız şartı bunların başında gelen bir kural dersek yanlış olmaz, çeşitli oyunlar bilgi yarışmaları gruplar ve eğlenceli zaman geçirebileceğiniz harikulade bir platform zamanınızı ayırıp üniversitlei olmanızın öznelliğini hissettirecek bu siteye zaman ayırıp üyme olmanızı şiddetle tavsiye ederim.

siteye giriş için : http://www.hocam.com

4 Aralık 2011

Project blue beam (Mavi ışın projesi) yani 21.12.2012 yalanları ve düzenlenen kıyamet projeleri...

mavi isin projesi (project blue beam) selam selam bu bilgiyi okumadan önce sunu anlamanizi istiyorum, dünya üzerinde iki tür insan vardir! acik ve kapali görüslü olan. görüs acisi parasüt gibidir, ne kadar genis olursa o kadar yumusak inersiniz. bu bilgi %100 gercek ve suan carklarida zaten dönmekte. bu yaziyi "sonuna" kadar okuduktan sonra hayata olan bakis aciniz 360° degisebilir. yazi "gercek" olan hayati ele almaktadir ve rüyalar aleminde kredi kartlari ile bogusan, alem yapan ve umrumdami dünya diyen kesmi ilgilendirmemektedir. sadece 1000de 1lik bir kesim bu yaziyi anlayacaktir. eger anlamadim diyorsaniz demekki sizde rüyalar aleminde yasayan 1000de 999dan birisiniz. yinede arastirmak ve anlamak icin cok gec degil! yazi 1994 te ortaya cikmis olan bir raporun ingilizceden tercümesidir.tekrar ediyorum, bu yazida yazilanlarin hepsi gercek! nasa nin gizli mavi isin projesi "project bluebeam" bu proje, yeni cag inancini oturtabilmek icin dört farkli basmaklardan olusmaktadir.unutmamaliyizki yeni cag inanci kurulmak istenen "yeni dünya hükümeti"nin temelini olusturmakta ve bu inanc haricinde "yeni dünya düzeni"nin kurulmasina izin vermemektedir!sunu tekrar edeyim: yeni cag dini/inanci olmadan "yeni dünya düzeni"ni kurmak imkansizdir.bu nedenle "blue beam project" bu projenin en önemli temel taslarindan biridir ve bu nedenle simdiye gizli kalmistir. bilginin disari sizmasini 1994 te serge monast isimli zick zack fransa uyesi gazeteci kardesimiz saglamistir. planli depremler ve hileli "buluslar": bu projenin ilk ayaginda bircok arkeolojik bilginin cökertilmesi ile ilgilidir. olay dünyanin belirli yerlerinde yapay olarak olusturulan depremler ve akabinde ortaya cikacak olan arkeolojik yeni buluslar sayesinde guya bugüne kadar ögrenilmis veya ögretilmis dinsel/ilahi bilgilerin hatalarini ve yanlis anlasilmis olduklarini gözler önüne serecek. bulunan tüm bilgiler ülkelerin dinlerini yüzyillardir yanlis anlasildigini ortaya koyacak! psikolojik hazirliklar coktan filmler sayesinde baslatildi. bunun ilk örnegi "2001: a space odyssey", akabinde "star trek" serisi ve "kurtulus günü" filmi. tüm bu filmler uzaydan gelen bir et saldirisini ve tüm dünya halklarinin ve ordularinin birlestigi bir ani betimlemektedirler. en son film serisi "jurrasic park" evrim teorisini tekrar mikroskop altina almakta ve tanrinin sözlerini yalanlamaktadir. hileli buluslar:ilk basmakta anlanmasi gereken en önemli husulardan biriside, olusacak planli depremlerin bilim adamlari ve arkeologlar tarafindan gömülü oldugu iddia edilen gizliliklerin oldugu bölgelerde gerceklesecek olmasi, yani kalintilarin orada oldugu zaten tahmin ediliyordu ve deprem sayesinde hepsinin yeniden gün isigina cikmasi saglanacak. bulunan yeni antik bilgiler özellikle hristiyanlik ve müslümanlik inancinin temellerini cökertecek nitelikte ipuclari sunacak. bunu yapabilmek icin antik doneme ait bazi hatali kanitlar yenileri ile karsilastirilarak uluslara dinlerini yanlis anladiklari gösterilecek. gökteki devasa "uzay show"u:projenin ikinci ayagi devasa bir üc boyutlu göksel showdan ibaret. show optik holgramlar, lazer görüntüler ve sonik seslendirmeler (dogrudan kafanizin icine konusulabilme teknolojisi) iceriyor. lazer gösterimli ve degisimli hologramlar dünyanin her bölgesinde ülkeye ve onlarin inanclarina bagli olarak farkli sekilde hareket edecekler. yeni tanri´nin sesi her dilde ve lehcede dogrudan kisilerin kafasinin icine (telepati gibi) gelecek. bunu anlayabilmek icin cesitli gizli örgütlerin yaklasik 30 senedir yaptiklari arastirmalari incelemeliyiz. sovyetler ileri teknoloji bir islemciyi mükemmellestirdiler ve hatta ihrac ettiler. islemcinin haznesine simdiye kadar insan beyni ve vücudu üzerine yaptiklari anatomik, elektromekanik kompozisyon, kimyasal ve biyolojik yapilanma bilgilerini parcalar halinde yüklediler. bu islemciler serisi tüm insan dilleri, kültürleri ve bunlara bagli anlamlarla yüklendirildiler. sovyetler ilk olarak islemcilerini primitif programlarla yüklemeye basladilar, en baslarda yeni mesih programi ile. görünüse göre sovyetler yani yeni dünya düzeni zion hedefinin sosyal emperyalist kanadi, kullandiklara metodlara ayni zamanda insanlarin ve topluluklarin beyin dalgalarini hedefleyerek ister tek kisi ister bir ulus, istenilen yeni sisteme veya diktatörlüge uymak istemeyen kisilerin beyinlerine "intihar" tesvikli farkli beyin dalgalari yollayarak tehdit unsur eden kisileri ortadan kaldirmayi planlamaktadirlar. ikinci ayagin iki farkli bakis acisi vardir.ilk öncelikle "uzay show"u. bu show neyden dolayi kaynaklanacak? dinlerin cökmesine az kala, verilmis olan kehanetlere bagli olarak es zamanli yapilacak. gösteri uydulardan, sodyum bazli bir ekran üzerinde yerden yaklasik 90km yukarida gerceklesecek. günümüzde halen arada bir testlerini görüyor fakat bunlari ufo gözlemlemesi olarak kayitlara geciyoruz! cok profesyonelce hazirlanmis bu show sonucunda yeni mesih tanitilacak ve yeni dünya inancina adapte edilecek. gereginden cok gercekler ortaya atilacagi icin kimsenin karsi cikma firsati olamayacak. "hatta en bilgeler dahi kandirilacak". projenin en can alici araclarindan biri ise "tractor beams" (emici isinlar). bu sayede belirli insan gruplari göge cekilerek sanki tanrinin evine gidiyorlarmis gibi bir görüntü yaratilacak. bu teknolojinin testleri kücük gri uzaylilar tarafindan yapildigi savunulan kacirilma olaylarinda sikca yapilmakta idi. (kücük griler 24.yuzyildan bu zaman duzlemine gonderilmis domuz-insan-kurbaga ve maymun organizmasi ayrica bioelektronik cihazlarla butunlestirilmis sibernetik robotlardir). hesaplanmis olan, yeni inanca ve mesihe karsi olacak ayaklanmalar ve akabinde gerceklesecek kutsal savaslar cok büyük, dünya üzerinde görülmemis bir insan kaybina neden olacak.mavi isin projesi 2000 yillik kadim kehanetleri evrensel bir tamamlanis olarak ortaya koyacak. prensip olarak gökyüzü bir film ekrani olarak kullanilacak ve jeostasyoner uydular sayesinde dünyanin dört kösesine es zamanli, her dilde ve lehcede yayin yapilacak. bilgisayarlar tüm showu uydulardaki yüklü programlar sayesinde koordine edecek. holografik görüntüler neredeyse ayni elf, vlf ve lf beyin sinyallerine bagli olarak görsel ve isitsel olacak, ayni zamandada sanki bir optik fenomenmis hissi uyandiracak. özellikle, her ülkeye kendi kültürüne ve inancina bagli olan görüntüler ve akustik sinyaller verilecek. dünyanin hicbir kösesi es gecilmeyecek! sanki uzayin derinliklerinden geliyormuscasina verilen görüntü ve sesler, bircok mesih bekleyen din gruplarini ve tarikatlari cok etkileyecek ve sanki bekledikleri mesih en sonunda gelmiscesine bir düsünce uyandiracak. ardindan isa, muhammed, buda, krishna v.b. görüntüleri aciklanmis olan ilahi ve mistik gerceklerden sonra ic ice kayarak bir bütünü olusturacak. ancak bu yeni gelmis olan tanri esasinda "antichrist" denen yalanci peygamber olacak ve kadim anlatimlarin yanlis anlasildigini bu nedenle kardesin kardesi vurdugunu, uluslarin uluslara savas actigini belirtip artik eski dinlerin yok edilmesi gerektigini ve yeni bir inanisa gecilmesinin vakti geldigini söyleyecek. bu yeni inanis tabiki yeni dünya düzenin inanci olacak! tabiki bu mükemmel hazirlanmis plan dünya üzerinde devasa bir düzensizlik yaratacak, ülkeler bribirlerine düsecek, herkes birbirini ögretileri icin suclayacak, din ugruna akmis olan milyonlarca dolarin hesabi yapilacak. ayrica, tüm bunlarin gerceklestigi sirada tüm dünyada politik anarsi ve dogal afetlerden olusan zararlarin gerceklestigi bir an olacak. hatta birlesmis milletler yeni dünya dininin tanitimi icin bethooven´in 9.senfonin neseye sarki isimli müzigini kullanmayi planliyorlardi.(avrupa birligi marsi )egerki bu uzay showunu yildiz savaslari programi ile bir araya getirirsek karsimiza su sonuc cikiyor: uzun süredir ürelerinde calisilmis olan elektromanyetik radyasyon ve hipnotizma! 1974´te arastirmaci g.f. shapits yaptigi arastirmalrin birini anlatirken; "arastirmalara göre hipnotizörün kullandigi kelimeler elektromanyetik enerjiye cevrilebilir ve bu enerji dogrudan insan beyninin bilinc altina, sahsin bilgisi veya herhangi bir araca bagli olmadan yerlestirilebilir ve sahsin bu iletiyi bilincli bir sekilde kontrol veya bloke etme imkani yoktur! bu sayede sahsin kisisel kontrolü elinden alinabilir ve özgür iradesi bastirilabilir. (gercek zombiler!) medyomluk fenomeni ile ugrasanlarin bu bilgileri daha iyi incelemeleri tavsiye olunur! bircok, kendini "channeler" olarak tanitan kisiler bu aciklamalardan sonra bir daha yayin yapmamislardi. cünkü bircogunun mesajlarinin birbirine cok benzedigi ortaya cikti. channeling olarak gelen mesajlarin icerigi ve kaynagi gercekten cok ciddi bir sekilde incelenmeli ve ayrica mesajlarin yeni dünya düzenine faydali olup olmadigi göz önünde bulundurulmalidir. the sydney morning gazetesinin 21.mart.1983 yayinladigi haberde, sovyetlerin insan aklini ele gecirmeye calistiklarina dair yayinladigi haber etrafa korku salmisti. yazilan haber eski olmasina ragmen sovyetlerin bu teknolojiyi ne kadar zamandir gelistirdigine dair önemli bir isik tutyor. sovyetlerin kullandigi islemciler daha önce belirttigimiz gibi dünya dilleri, lehceleri ve anlamlari ile yükleniyor ve objektif programlarla birbirlerine baglaniyordu. ancak biz artik sovyetlerden bahsetmiyoruz! bahsettigimiz sey "birlesmis milletler", yeni dünya düzeninin organik islemcilerini halen gerekli bilgilerle yüklüyorlar. köse yazisini yazan editör, haberin es gecilmeyecek kadar önemli oldugunu belirtiyordu. sanirim bu mega-akil-kontrol-programini yapanlar bu programi farkinda olmadan bir organizasyona satip tüm insaligin kölelesmesini saglayabilecek bir temel yarattiklarini göremiyorlardi. sadece 1983 ten günümüze bu programin ne kadar gelistirilmis olabilecegini bir hayal edin! yapay düsünce ve iletisimasiri ilerlemis olan teknikler bizleri mavi isin projesinin ücüncü basamagina dogru götürüyor. proje telepatik ve elektronik olarak güclendirilmis cift-yönlü iletisim metodu ile elf, vlf ve lf dalgalari her kisiye ulasacak ve akillarinda sanki tanrilari onlara dogrudan ruhlarinin derinliginden konusuyormuscasina ikna edici bir his yaratacak. bu dalgalar uydulardaki islemciler tarafindan su ana kadar dünyadaki her insani, onun dini, dili ve kültürü hakkinda topladigi bilgilerle etkileyecek. dalgalar dogal düsüncelere yatay olarak isleyip "yaniltici yapay düsünceler" dedigimiz olayi yaratacak. bu tip teknoloji 1970, 1980 ve 1990 larda insan beyni üzerine yapilan arastirmalarda beynin tipki bir bilgisayar gibi calistirilabilecegine ve nasil manipule edilebilecegini göstermektedir. bilgi yüklenir, isleme konulur, integre edilir ve verilen karsiliga görede sistem programlanir. akil kontrolörleri bilgileri tipki ayni yolla ellerindeki islemciler sayesinde gramer degisikligi yolu ile manipule etmektedirler. ocak 1991 de, arizona üniversitesinde sunulan "the nato advanced research workshop on current and emergent phenomena and biomolecular systems" konferansi ne icindi? sunun icin: bilim adamlari, bilinmeyen kaynaklar tarfindan finanse edilen arastirmalarinin yanlis ellerde potansiyel birer silah olarak kullanilabilecegi hususunda uyarilmak istenmisti. buluslari sayesinde abd coktan körlerin tekrar görmesini, sagirlarin tekrar duymasini ve felclilerin tekrar yürümelerini saglayan iletisim aygitlari üretmisti. aygitlar kurtulusu olmadigi belirtilen hastalari agrisiz ve nestersiz sekilde iyilestirebilme özelligine sahip. bu yazdiklarim bilim-kurgu degil "gercek"! bu yeni iletisim aygitlari insan beynine ve nörolojik sistemlerine ulf frekanstaki radyasyon dalgalari ile yeni bir bakis acisi ile bakmamizi sagliyor. bu aygitlarin bazilari cia ve fbi tarafindan suan kullanimda. ancak bu aygitlar asla hastalari iyilestirmek icin kullanilmayacak cünkü bu seytan cagi düzeni icin uygulanan ajandaya ve onun kuklalari olan abd hükümetine aykiri.yurt icinde, bu yeni aygitlar, yeni dünya düzenine karsi grup veya kisiler üzerinde kullanilarak iskence ve suikast ile ortadan kaldirilmalari saglaniyor. sistem "manchurian adaylari" yaratiyor. halk kimin terörist veya iyi oldugu konusunda manipule ediliyor. bu sistem sayesinde yeni bir "köle" halk tipi yaratiliyor. uluslararasi denemler ele gecirilmis ve beyni yikanmis kisiler tarafindan abd, kanada, ingiltere, avustruralya, almanya, finlandiya ve fransada yürütülüyor. ayrica, ingiliz bilisimci bilimadamlarinin akil almaz intihar serileri ve ölenlerin american ordusuna olan baglantilari cok ilgi cekicidir. simdi karsimiza cikan soru su: herhangi bir hükümet, kurum ve sirket bu tip korkunc teknolojileri insanliga karsi gercekten ve bilerek kullanabilirlermi? cevap, tabiki evet! hükümet ajanlari ve bunlara bagli olan sirketler yeni dünya düzenini kurmak ve halki tamamiyle kontrol edebilmek icin gereken her türlü yola basvurmaktan kacinmamaktadirlar. neden sorusuna gelince: sadece bir sey icin, egerki halk korkunc eylemlerle korkutulur ve güvenliklerinin tehlikede oldugu hissi verilirse, halk sizi yeni koyacaginiz "fasist kanunlara" karsi desteklemekten baska bir sey yapamaz. bu yolla halk silahsizlandirilir, tüm kisisel bilgileri ele gecirilir ve halka tüm bunlarin sadece güvenlikleri icin oldugu söylenerek kandirilirlar. ikinci olarak, onlarca yillik politikanin ve sosyal yasamin bugünkü hali ile yeni sisteme adapte olamayacagindan dolayi yeni ve alternatif ideolojiler ile degistirilmesi önerilir. tabiki alternatif sistem coktan planlamistir! bu yeni alternatif sistemin adi yeni dünya düzenidir ("new world order") ve halkin güvenligi ile gönülden hicbir iliskisi yoktur. george bush bir röportajinda "dudaklarimi okuyun: korku herzaman güclü elitler tarafindan halki kontrol altinda tutmak ve yönetmekicin kullanilmistir" demisti. seytan in yandaslarina ogrettigi "böl ve yönet" sistemi küresel bir sekilde uygulanmakta ve her kisiyi güvenliginin risk altinda olduguna ve etrafindaki herkesi potansiyel bir suclu olabilecegine dair inandirmaktadir. tabiki bu tamamiyle "akil kontrölüdür"! mavi isin projesinin derinlerine inebilmek icin psikolog james v. mcconnel in 1970te yayinladigi aciklamaya bir göz atmaliyiz. demistiki: "kisiler algi yeteneklerinin uyusturucu hipnotizma ve cevresel manipulasyon sayesinde bir "ödül veya ceza" sistemi altinda neredeyse tamamiyle kontrol altina alinabilir. bu sayede halk pozitif bir beyin yikama yöntemi ile dramatik ve cok hizli bir kisisel ve karakteristik evrime ugratilabilir. baska bir psikolog, bir aciklamasinda: "bizler dogumumuzdan itibaren toplum ne istiyorsa yapmak icin egitilmekteyiz! aslinda kendimizin ne yapmak istediginin bir anlami veya önemi yoktur. bunun sebebi elitlerin ellerinde bu teknolojiyi barindiriyor olmalaridir. kimseye kendi öz kisiliklerini gelistirme hakki taninamaz!" bu aciklama ve fikirler cok önemli bir temel teskil etmektedir, cünkü bu temeller bugün birlesmis milletler tarafindan kullanilmaktadir ve kimsenin kendi öz kisiligini kesfetmesine izin vermez. aslinda kimsenin kisiliginin sirf toplum kendisini anti-sosyal görüyor diye degistirmesine dair bir düsünceye kapilmasina gerek yoktur. her birey yeni bir kisilige bürünme veya bürünmeme haklari olduguna dair bir dilemmadadir. haklar hayal ürünü kavramlardir! böyle bir hakkin varligi üzerine tartisilamaz bile. bu aciklamalardaki önemli husus, yenin dünya düzeninin suanki sosyal sistem üzerine oturtulacagidir. yani eski inanislar artik "eski ve yanlis" olarak nitelendirilecek ve insanlar yeni inanisa davet edilecek. halen eski inanisa bagli olan kisiler ise yeni inanisa gecmis olan toplum tarafindan dislanmaya baslanacaklari icin yavas yavas degisime ayak uydurmaya baslayacaklar. yeni inanisa gecmis olanlar ise aslinda sadece yeni dünya düzenine gercekleri bilmeden destek olmus olacaklar. bu simdiye kadar tasarlanmis en büyük "akil kontrölü" projesi olabilirmi?nasa nin mavi isin projesi, yeni dünya düzeni´nin en öncelikli görevidir. sizlere bu bilgileri es gecip kenara itmeden evvel dikkatlice okumanizi ve arastirmanizi tavsiye ediyorum. gösterilen raporlari dahada incelersek, akil kontrölü operasyonlari icin kullanilan ve pasenda/kaliforniyada yerlestirilmis olan insan sinir sistemi ile ayni frekansta yayin yapan bir sinyal sisteminin loral electro-optical isimli firma tarafindan dikilmis oldugunu buluyoruz. loral firmasi abd ordusunun savunma sistemleri icin anlastigi en önemli firmalarindan biridir. abd hava komutanligindan general leonard perez, loral firmasina düsman askerlirinin akillarina mesajlar yerlestirip kendi "super askerlerini" düsman hattina rahatca sokabilmek icin gelistirilmesini istedigi bir teknolojiyi arastirmalari icin bir siparis vermisti. gelistirilen cihaz elektromanyetik radyasyon yaratarak gigahertz frekansinda elf (extreme low frequency) modulasyonu olusturuyordu. cihaz uzak mesafeden insanlara psikolojik ve fiziksel iskence yapma amaci ile yapilmisti. bu tarz silahlarin 1970lerde greenham common hava üssünden bir ingiliz bayana karsi uygulandigina dair dava acilmisti. silahin gönderdigi isinyaller dogrudan isitme sinirlerini etkiliyor ve kisinin kendi düsüncelerini dahi duyma yetisini yok ediyordu. bu tip elf teknolojileri bircok amerikan savunma bölümü tarafindan kamuya sunulmustu. en önemlilerinden birkaci "the electromagnetic spectrum and low intensity conflict" yüzbasi paul e. tyler tarafindan yazilmis; albay david g. dean tarafindan yazilan "low intensity conflict and modern technology edict" koleksiyonuna eklenmisti. makaleler 1984te iletilmis ve 1986 dada alabama hava üniversitesi tarafindan yayimlanmisti. baska bir microdalga cihazi ile ise sesli sinyaller dogrudan belirli kisileri hedefliyebiliryordu ve etraftaki diger insanlari etkilemiyordu. teknoloji oldukca basit ve hatta trafik polislerinin radar aletlerinin modifikasyonu ile yapilabilmesi mümkün. cihazin ürettigi microdalga ses sinyalleri dogrudan beyine ulasiyor. iste böylelikle mavi isin projesine geri dönüyoruz. bilinc altini etkileyen cift yönlü, sesli ve görüntülü uzay showunda kullanilacak olan teknolojide iste bu tarz bir teknoloji. nobel ödüllü dr. robert o. becker "the body electric" isimli kitabinda 1960 larin baslarinda allen frie ve 1973 te walter reed ordu arastirma enstitüsünde dr. joseph c. sharp tarafindan yapilan bir dizi testler gerceklestirmislerdi. testler sirasinda kapali bir odada bulunan kisinin beynine kelimeler titresimlere dönüstürülüp microdalga sinyallerle isinlaniyordu ve alinan sonuclarda sesler cok net anlasilabiliyordu. dr. becker sonuc olarak böyle bir cihazin, teshis edilemeden gizli operasyonlari yönetme, hedef kisileri sadece kendisinin duyabildigi sesler yüzünden cilgina cevirme ve suikastcilari dogrudan programlamak gibi görevlerde kullanilabilecegini aciklamsiti. simdi bir düsününkü bir anda herkes mesihinin sesini uzaydan konusurken icinde duyuyor ve dinci fanatiklere talimatlar aliyor. bu sayede tüm dünya üzerinde simdiye kadar görülmemis bir histeri ve panik yasanirdi. hicbir polis gücü, hepsi bir araya gelseler bile böyle bir düzensizlikle bas edemezler. 1978 te james c. lynn tarafindan yazilmis olan "microwave auditory effect and application" isimli kitap, microdalga ile nasil dogrudan beyine ses sinyalleri gönderilebilecegini aciklamisti. bu teknoloji aslinda körlerin görmesini ve sagirlarin duymasini saglayabilirdi. ancak bunun yerine bu teknoloji bir silah olarak dünya halkini kölelestirmek amaci ile kullanilmak üzere. allen frie yazdigi bir raporda, kurbagalar üzerinde yapilan denemlerde, kalp atis frekanslarinin microdalga isinlarla sinkronize edilerek hizlandirilip yavaslatilabileceginin mümkün oldugunu bulmustu. bu aciklama ayni zamanda insanlar üzerinde kalp krizine yol acabilecek bir bulus oldugunuda gösteriyor. yapilan gösterilerde uhf (ultra high frequency) elektromanyetik enerji isinlarinin kas hareketlerini önemli ölcüde etkiledigi gözlemlenmistir. microdalgalar ayni zamanda insan derisinde yaniklar olusturabilir! uyuturucu, bakteri ve zehirlenme etkilerinide iyilestirebilir veya insan beynini tümüyle etkileyebilir. tüm bu etkiler 21. eylül 1977 de cia tarafindan saglik ve bilimsel arastirmalar instütüsünün alt komitesine sunulmustu. o siralarda mk-ultra programini yöneten dr. sidney gottlieb cia nin insan organizmasinin uzaktan elektronik tekniklerle aktif hale getirilme arastirmalarini destekleyecek teknikler bulmasi icin zorlandi. bu, suan varolan bir teknoloji! bu teknoloji en üst safhalarina getirldi ve suan yeryüzünde uzaydan her kisiye heryerde ulasabilecek kapasitede. eger bu akil kontrolü isleminde daha derinlere inersek, aletlerin ve teknolojilerin politikayi cok daha can alici bir sekilde etkilemis oldugunu görebiliriz. michael dukakis, 1988 de george bush a karsi demokratlar tarafinda mitinglerini veririken, halkin onun konusmalarini gereginden yüksek pozitif algilamasi ve bush un secimleri kazanma sansini azaltmasi nedeni ile ona karsi microdalga isinlari kullanilmisti. aciklamya göre kitty dukakis inde üzerinde kullanilmis olan bu isinlar onu neredeyse intiharin esigine getirmisti. amerikanin politik arenasinda baskanliga dogru ilerliyen bir adayin böyle ailevi sorunlari olmasi onu kolayca yaristan alikoyabiliyordu. amerikan ordusunun "military review" isimli dergisinin 1980 aralik sayisinda, albay john b. alexander "the new mental battlefield: beam me up, spock" isimli yazisi ile ellerindeki tekniklerin kapasitelerini aciga vurmustu. yazdiklarinda: "cesitli örnekler islevin görüldügü alanlari göstermektedir. enerjinin bir canlidan digerine aktarilmasi; iyilestirme veya hastaliklara neden olma yetisi belirli bir mesafeye kadar basarilabilir, ancak hastalik veya kaynagi belli olmayan bir ölümü sizdirabilme; telepatik davranis degisimi ve uzak hipnoz yetisi yaklasik 1000 kilometrelik uzakliklara kadar rapor edilmistir. telepatik hipnoz kullanimi büyük potensiyallere sahiptir. bu özellikle ajanlar bilinclerinin derinlerinde programlanabilir ve bunun kesinlikle farkinda farkinda bile olamazlar. filmlerdeki "manchurian adayi" aslinda aramizda yasamaktadir ve telefon yoluyla aktivasyonada ihtiyaci yoktur.diger akildan-akila sizma teknikleride dikkate alinmaktadir. eger bu yeti mükemmelestirilebilirse, dogrudan düsünce transferi telepati yolu ile tek bir akildan veya bir akil grubundan, hedeflenmis kitleler üzerinde uygulanabilir. olayin kusursuzluk faktörü, alicinin aklina yerlestirilmis olan düsüncelerin baska bir kaynaktan gelmis olabileceginin farkina varamamasidir. hedef her kimse, düsüncelerin orjinal oldugunu düsünecektir. iste bu tam olarak üzerinde konustugumuz sey. mavi isin projesinin ücüncü ayagi "telepatik elektronik cift-yönlü iletisim". albay john alexanderin yazisinin devami: egerki uydular yolu ile yapay düsünceler küresel bir sekilde iletilebilirse, tüm dünya üzerinde kesin bir akil kontrolü saglanabilir. kisinin tek karsi gelme yolu düsüncelerinin arka planini sürekli sorgulayip bagli oldugu ideoloji veya dinsel inanclarina olan aykiriliklarini incelemkten gecer. sunu tekrar etmeliyim, günümüz televizyonu, reklamlar, modern egitim ve sayisiz sosyal baski sürekli olarak temel düsüncelerinize saldirmakta ve sizleri degisime zorlamakta olduklarini aklinizdan sakin cikarmayin. albay alexander in yazisindaki son sözleri söyle idi: burada sunulan teknoloji türleri bir cok kisi icin "sacma" olarak nitelendirilecektir cünkü bu bilgiler bu tip kisilerin hayati görüslerine uymamaktadir. ancak bazi insanlar halen dünyanin bir tepsi gibi düz oldugunada inanmaktadirlar. simdi, bunun buradaki anlami cok önemli, cünkü bu teknolojilere inanmayacak olan insanlarin oldukca cok sayida olmasi mümkün veya bunlari bilim kurgu olarak nitelendirmeleride. fakat bu kisiler nasil bir tehlike ile karsi karsiya olduklarinin farkinda bile degiller. mesihin tanitildigi gece bu olaya hazirlanmamis kisiler kendilerini kurtarmakta gec kalmis olacaklar. inanmadiklarindan dolayida hazirliksiz yakalanacaklar. elektronik yolu ile evrensel dogaüstü baglamlardördüncü ayakta evrensel dogaüstü baglamlar elektronik yolu ile gerceklestirilecek. bu asama üc farkli yönlere ayrilmakta. ilk olarak insanoglu dünya disi bir uzayli irkin ülkelerinin büyük sehirlerinin saldirisina ugrayacagina dair aldatilacak ve bu yolla tüm ülkelerin nükleer silahlari ile karsi gelmesi icin hepsi provake edilecek. tüm nükleer silahlar ateslendikten sonra birlesmis milletler senatosu ateslemeden kisa bir süre sonra ülkelere füzelerini imha etmeleri icin cagri yapacak ve saldirinin olmadigini aciklayacak. peki birlesmis milletler senatosu saldiri olmadigini nereden bilmis olacak? sahneyi kendileri kurduklari icin! ikinci olarak hristiyanlar, incile göre beklenen bir iblisin yaratacagi katliama karsi gelecek olan dünya disi bir irkin kendilerini kurtarmaya geleceklerine inandirilacaklar. olayin amaci tüm yeni dünya düzenine karsi gelebilecek muhaliflerin tek seferde ortadan kaldirilmasi. aslinda bu olay uzay showunun baslamasindan birkac saat sonra gerceklesecek. ücüncü olarak elektronik ve cinn teknolojilerinden olusan bir karisim yapilacak. bu sefer kullanilan dalgalar optik fiberde, coaxial kablolarda (tv), elektrik ve telefon hatlarinda kisacasi her cihazda cinlerin gezmesini saglaycak. cihazlardaki entegre devre cipleri zaten bunun icin hazir! bu olayin amaci insanlari küresel bir sekilde seytani ruhlarla karsi karsiya getirip düzensizlik ve kaosa neden olmak. insanlar bu yüzden psikolojik bunalimlara, intihar dalgalarina ve katliamlara varan düzensizliklere itilecek. binlerce yildiz gecesinin ardindan dünya halki yeni mesihi kabul etmek icin hazirlanmis olacak. baris ve düzen ne pahasina olursa olsun yerine oturtulacak. hatta özgürlüklerin kaybolmasi pahasina. nakitin ve bagimsizligin yokedilmesi.dördüncü ayakta kullanilan teknikler eski sovyetlerin komunizmi kabullendirmek icin kullandiklarinin aynisi olacak. ayni teknik birlesmis milletler tarafindan yeni dünya dininin ve düzeninin oturtulmasi icinde kullanilacak. bircok insan bu olaylarin ne zaman gerceklesecegini ve bin yildiz gecesinin tarihinin tam olarak nasil secilecegini soruyor. aldigimiz bircok raporlara dayali bilgilere göre, saniyoruzki tüm bunlar küresel bir ekonomik cöküsün ardindan baslayacak. ancak tam bir ekonomik cöküs degil! ancak nakit ve plastik paradan kutulmadan önce olusturulacak yeni bir "ara para birimini" kabullendirecek kadar bir cöküs. ara para birimi herkesi ellerindeki nakiti bankalara yatirmaya zorlayacak ve bu sayede parasi olupta buna ihtiyaci olmayanlar bile yeni dünya düzenine karsi herhangi bir ayaklanmayi finanse edebilecek yetilerini kaybedecek. nakit para sistemi yok olacak! bu ilk isaretlerden biri. ancak küresel elektronik para sistemi oturtabilmek icin gelecekte parasi olacak olanlarin paralarini sadece elektronik olarak transfer etmelerine izin verilecek. son yillara dogru neredeyse herkes elindeki nakitini tümüyle harcamis duruma getirilecek. herkes sadece %100 konseyine bagli olarak yasamini sürdürebilecek. bagimsizligi önlemek icin, yeni dünya düzeni zaten simdiden vahsi hayvanlara, kuslara, balilara v.b. microchipler yerlestirdi! neden? bu sayede yeni dünya düzenini kabul etmeyenlerin avlanmalari ve hayatta kalmalari engellenecek. egerki buna karsi gelirlerse, uydular tarafindan takip edilip bulunacaklar ve ya hapsedilecekler yada öldürülecekler. yeni dünya düzeni zaten ülkelerin kanunlarini degistirmekte ve bu sayede herkesi belirli yiyecek ve vitaminlere bagli birakmakta. ayni zamanda dinsel ve psikiyatrik bozukluklari olanlarla ilgili kanunlarda degistirlmekte ve bu sayede sisteme karsi tehdit olabilecek sahislarin kimlikleri tespit edilmekte. üreme bozuklugu olarak görülenler ölüm kamplarina yollanip organlari alinacak ve en yüksek ödeyenlere satilacaklar. öldürülmeyenler ise ya köle gibi calistirilacak yada laboratuarlarda kobay olarak kullanilacak. diktatörlügün amaci gezegendeki herkesi istisnasiz kontrol altina almaktir. bu yüzden herkesi kontrol altinda tutabilmek icin heryerde izleme kameralari, infrared kamerlara v.b. gibiler suan monte edilmis durumda. 1940 ve 1950 lerin insanlari birbirlerine yardim edip yasamlarini kolaylastirmaya ve üretken bir hayat sürmeye calisirlardi! yeni teknoloji sadece insanlari izlemek kontrol altinda tutabilmek icin gelistirildi. bu teknoloji belirli bir amac icin gelistirildi ve bu amaci görmezden gelerek veya farkina varmaktan kacinarak sadece kurulacak olan yeni dünya düzeni, deccal ile gelen yeni dünya dini ve yeni dünya hükümetini bir adim daha yaklastirmis olacaksiniz. eger göremezseniz, eger ögrenemezseniz, eger anlayamazsaniz, siz ve aileniz belkide arkadaslariniz sizler icin coktan hazirlanmis olan ocaklarda yakilmaya yollanacaksiniz. bu ocaklar ve kamplar dünyanin heryerinde sizinle ugrasabilmek icin kuruldular. tümüyle fasist polis ve f tipi cemaatler kontrolünde olan bir ülkede kimse güvende olamaz!!! bu raporu aciklayan serge monast kardesimiz aciklamadan birkac gün sonra kalp krizi gecirmis bir sekilde ölü bulundu. anlamak isteyenler icin:nekadar ödeme zorunlulugu altinda oldugunuzu bir hesaplayin. vergileriniz, sigortalariniz, faturalariniz. bugün devlete isiniz düstügü zaman parmak izi veya fotograf birakmadan bir islem yapabiliyormusunuz? istediginiz telefonu kullanabiliyormusunuz? arabanizla isediginiz gibi ticaret yapabiliyormusunuz? istediginiz gibi yurt disina cikabiliyormusnuz? istediginiz yere ev kurabiliyormusunuz? hadi araziyi aldiniz diyelim, evinizi istediginiz gibi insa ettirebiliyormusunuz? aldiginiz yiyeceklerin, özelliklede hazir yiyeceklerin nereden geldigini gercekten biliyormusnuz? ictiginiz suda neler oldugunu biliyormusunuz? doktorunuzun size verdigi ilaclarin sizi gercekten iyilestirdigine inaniyormusunuz? kanserin %100 caresinin olmadigina halen inaniyormusunuz? size yapilan asilarin icerigini biliyormusunuz? toplumun bir bireyimisiniz yoksa toplumdan bagimsiz birimisiniz? bundan ne kadar eminsiniz? ülkenizde kac tane cezaevi oldugunu ve kacinin bos oldugunu biliyormusunuz? deniz suyundan su üretmeyi biliyormusunuz? balik tutmayi ve olta kurmayi biliyormusunuz? bitki yetistirmeyi biliyormusunuz? örmeyi ve iplik yapmayi biliyormusunuz? codex alimentraius un ne icin olusturuldugunu biliyormusunuz? kopenhagdaki küresel isinma antlasmasinin esas nedeninin bir dünya hükümeti kurmak oldugunu biliyormusnuz? antlasmanin maddelerini okumus olan varmi? mademki bir akliniz var o zaman onu kullanmanin zamani artik geldide geciyor bile.

3 Aralık 2011

İYİ - KÖTÜ

Bugüne değin iyi ve kötü üzerine en berbat düşünceler ortaya kondu. Bu, her zaman çok tehlikeli bir şey oldu. Vicdan, iyi bir şöhret, cehennem; durumuna göre polisin bizzat kendisi önyargısızlığa izin vermiyordu ve vermiyor. İşte günümüz ahlakı üzerine, her otorite karşısında alınan tavırda olduğu gibi, düşünmemek, pek de konuşmamak gerekiyor. Burada itaat edilir! Dünya var olduğundan bu yana hiçbir otorite kendisinin eleştiri konusu yapılmasına istekli görünmemiştir. Hele ahlakı eleştirmek, ahlakı bir sorun, sorunlu bir şey olarak ele almak: Nasıl olur? Bu ahlak dışı değil miydi -şimdi değil mi?- Ama ahlak, kendisinden eleştiren elleri ve işkence aletlerini uzak tutmak için sadece her türlü korku aracına hükmetmekle kalmaz: Onun güvencesi, kullanmasını çok iyi bildiği bir tür göz boyama sanatında yatar, -nasıl "coşturacağını" bilir. Sık sık, tek bir bakışla eleştirici iradeyi felç etmeyi, hatta kendi tarafına çekmeyi başarır. Onun kendine karşı tavır almasını başardığı durumlar da var: Bunun sonucunda irade, tıpkı bir akrep gibi kendini sokar. Ahlak, ta başlangıçtan beri ikna etme sanatındaki bütün şeytanlıkları bilir. Bugün bile onun yardımına başvurmayan hiçbir konuşmacı yoktur.

2 Aralık 2011

Mustafa Kemal Atatürk Hakkında Söylenmiş Sözler

→ Aynı başlık için Mustafa Kemal Atatürk sayfasına bakınız.
Mustafa Kemal Atatürk.jpg
  • Devletimizin banisi ve milletimizin fedakar sadık hadimi, insanlık idealinin aşık ve mumtaz siması, eşsiz kahraman Atatürk! Vatan sana minnettardır.
İsmet İnönü
  • Türkiye tarihi, bugün her zamandan çok Batı ve Avrupa tarihinden ayrılmaz bir haldedir. Ve Atatürk'ün bu yöndeki gayretleri sonuçsuz kalmamıştır. Memleketlerimiz arasındaki yüzyılları aşan dostluk, bu gelişmenin temel öğelerinden biridir.
Charles de Gaulle, Fransa
  • Dünya sahnesinden tarihin en dikkatli, çekici adamlarından biri geçti.
Chicago Tribune
  • Savaş sonrası döneminin en yetenekli liderlerinden biri.
New York Times
  • İnsanı teslim alıcı fevkalade önderlik kuvveti vardır. O, tetiktir, hazır cevaptır, dikkati çekecek kadar zekidir.
Gladys Baker, Gazeteci, ABD
  • O, kişisel kazanç ve ün peşinde koşan basit bir diktatör değil, gelecek kuşaklar için sağlam temeller atmağa uğraşan bir kahramandı.
Prof. Walter L. WRIHT, Almanya
  • Atatürk Türkiye'yi tek düşmanı kalmaksızın bırakmıştır. Bu zamanımızın hiçbir devlet şefinin başaramadığıdır.
Alman Volkischer Beobachter Gazetesi
  • Almanya, Atatürk'ün eserine ve mücadelesine hayrandır. Onda, tarihi eseri, özgürlüğü seven bütün milletler için bir sembol olarak kalacak kudretli bir kişilik görmektedir.
Berlin, Alman Ajansı
  • Istırap çeken dünyada barış ve esenliği yeniden kurmak ve insanlığın yalnız maddi değil, manevi gelişmesini sağlamak isteyenler Atatürk'ün iman verici ve yön göstericiliğinden örnek ve kuvvet alsınlar.
Herbert Melzig, Alman Tarihçi
  • O, kendi milleti ve beşeriyet âlemi için beslediği muhabbetle, bir dâhinin neler yarattığına dair, cihana fevkalade heyecanlı bir sahne seyrettirmektedir.
Herbert Melzig, Alman Tarihçi
  • Çelik gibi azim ve gayreti, uzağı gören akıl ve hikmetle birleşmiş olan bu gerçek halk önderi ve devlet adamı; Anadolu dağlarının en uzak ve ıssız köşesindeki köylere bile başka bir ruh aşılamıştır.
Illustrierte Dergisi, Almanya
  • Eski Osmanlı imparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken, milli bir Türk Devleti'nin kuruluşu, bu çağın en şaşırtıcı başarılarından birisidir. Mustafa Kemal, yüce bir eser ortaya koymuştur. Atatürk'ün parlak başarısı bütün sömürgeler için bir örnek olmuştur.
Prof. Maurice Beaumont, Fransa
  • İnsanlığın bütün belirtileri O'nda kendini hemen gösteriyor.
Noelle Gazetesi, Fransa
  • Çok büyük bir adamdı. Bir siyasi dahiydi.
Fransiz Excelsior Gazetesi
  • Dünyanın, çağdaş, en büyük kişilerinden biri.
Le Jour-Echo de Paris
  • Atatürk'un yurt kurtarıcı olduğunu, milletlerin en vefalısı olan Türkler asla unutmayacaklardır.
Noell Roger Gazetesi, Fransa
  • Karşımdaki bu büyük adamda, keşfettiğim bu büyük meçhulde maharet ve karakter o kadar iyi işlenmişti ki, sözlerinde hiçbir şüphe aranamazdı.
Claude Farrère, Fransız Yazar
  • Asırları aşan adam !
Paris Basını, Fransa
  • Bugünün Türkleri, yüzyıllar önce Avrupa’yı titreten canlı millet durumuna erişmiştir. Ve bu akşam O büyük ölünün başında bekleyen Türkiye, güçlü ve dipdiri Türkiye'dir.
Pierre Dominique, Fransız Gazeteci
  • Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların tarihinde izlerini bırakacaktır.
Albert Lebrun, Fransız Cumhurbaşkanı
  • Mevcut rütbelerin hepsini kaldırdığı bir memlekette, bu adam, bütün rütbeleri, kazanmıştır. O memlekete, bulabilecek en şerefli isim O'na verilmiştir.
Mercel Sauvage, Fransız Gazeteci
  • Bu, insanlığa denenmiş bir felsefe örneği olarak sunulabilir. Atatürk yüzyıllara sığabilecek işleri on yılda tamamladı.
Gerard Tongas, Fransız Yazar
  • Atatürk öldü. Barış kubbesinin Doğu sütunu yıkıldı. Artık evrende barışı kimse garanti edemez. Nitekim Avrupalı devlet adamları; O'nun 1930'da yaptığı uyarı ve tavsiyeleri dinlememiş ve dünyayı 1939 yılında ikinci büyük savaş felaketinin içine sürüklemişlerdir.
Sanerwin Gazetesi, Fransa
  • Yeni Türk Devleti ile Ankara Antlaşması’nın imzalanması nedeniyle; "Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı" diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap:"Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O'nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum.
Briand, Fransa Başbakanı, 1921
  • Denilebilir ki onsuz, İslam âlemi yolunu bulabilmek için elli yıl daha bekleyecekti.
Berthe Georges Gaulis, Fransa
  • O, yüce bir dağa benzer. Eteğinde yaşayanlar bu yüceliği fark edemezler. Bu dağın azametini kavrayabilmek için, O'na çok uzaklardan bakmak gerekir.
Claude Farrère, Fransız Edibi
  • Sırasıyla ihtilalci ve asi, sonradan muzaffer bir kumandan olan "Türklerin babası" Yeni Türkiye'yi yarattı, sultanları kovdu, kadınlara hürriyet verdi, fesi kaldırdı, ülkesinde radikal bir inkılâp yaptı.
Soir, Paris, Fransa
  • O, Türkiye'nin önceki kuşaklarından hiç birine nasip olmayan özgürlük ve güven dolu bir hayat sağladı. Başarıları, Türkiye'nin Avrupa devleti olmasını sağladı, yakın doğunun tarihini değiştirdi.
Times Gazetesi, Ingiltere
  • O, olmasaydı modern Türkiye olmazdı. O'nun sayesinde Türkler, O'nun olağanüstü eserini izleyebilecekler ve zaten dünyaca pek yüksek olan onurlarını daha fazla yükseltebileceklerdir.
Nya Dagligt Gazetesi, İsveç
  • Türkiye'yi yaratan, tarihimizin bu en Büyük Adamını başımı en derin hürmetle eğerek selamlarım.
Prof. Morrf, İsviçre
  • Yalnız bir asker değil, aynı zamanda yüzyılımızın bir daha göremeyeceği bir dahi idi.
Prof. Sekretan, İsviçre
  • Hayatının sonuna kadar milleti'nin mutlak güveni ile kurduğu devletin başında muzaffer kumandanının kişiliği, eşi görülmemiş bir karakter örneğidir.
C. C. SFORZA, İtalya
  • Üstün iradesi, tükenmez cesareti ve eşsiz seziş ile hasımlarını dize getirdi. Fazilet ve ciddiyeti, üç yılda memleketine yalnız askeri değil, aynı zamanda tam ve doyurucu bir siyasi zafer kazandırdı.
F. Perrone Di San Martino, Yazar
  • Atatürk'ün ölümü ile Yakın Doğu'nun gelişmesine birinci derecede etken olan son derece kuvvetli bir şahsiyet kaybolmuştur.
Tribuna Gazetesi, İtalya
  • Şaşırtıcı ve çekici bir kişi. Asker olarak büyük, fakat devlet adamı olarak daha büyük.
Japon Times
  • Yüzyıldan beri Küçük Asya'nın çıkardığı en büyük lider.
The Japon Chronicle
  • Büyük adamlar, kuşaklarının başındadır. Türk Milleti'nin başındaki büyük ve dahi Atatürk, politika ve savaş alanlarında yılmayan büyük ve yurtsever bir insandı.
Kerama, Lübnan Başbakanı, 10 Kasım 1963
  • Kelimenin tam anlamıyla bir yapıcı ve yaratıcı olan Atatürk, dünya haritasında memleketine yepyeni bir sınır çizmiştir...
Loryan Gazetesi, Lübnan, 1938
  • Atatürk, dünyanın çok nadir yetiştirdiği dâhilerdendir. O, bütün bir tarihin seyrini değiştirmiştir.
Ennehar Gazetesi, Lübnan, 1938
  • Dünyanın çok nadir yetiştirdiği dâhilerdendir. Dünya tarihinin gidişini değiştirmiştir.
An Nahar Gazetesi, Lübnan
  • Yüzyılımızda, "olmayacak hiçbir şey yoktur" şeklindeki tarihi gerçeği ispatlayan ilk adam olmuştur.
Esti Ujsag, Macaristan
  • Dünya, bu savaş ve barış kahramanı büyük adamın ölümü ile yoksul düşmüştür.
Pester Lioyd Gazetesi, Macaristan
  • Türkiye'yi bir arı kovanına ve bütün Türkleri de bal aramaya çıkmış çalışkan arılara benzetiyorum. Nasıl arılar beylerinin etrafında toplanıp çalışırlarsa bütün Türk Milleti bugün büyük dahi Mustafa Kemal etrafında toplanmışlardır.
Prof. M. Zaajti Franes, Macaristan
  • Çağının, belki de tüm tarihin en olağanüstü kişilerinden biri.
Egyptian Gazetesi, Mısır
  • Kemal Atatürk'ün karakterinin bir cephesini göstermek itibariyle bir noktayı hatırlatmak isterim. Bize savaşlarından birini anlatıyordu. Birdenbire durdu: "Görüyorsunuz ya", dedi. "Birçok zaferler kazandım. Fakat bunların en büyüğünden sonra bile her akşam, savaş alanlarında ölen bütün askerleri düşünerek içimde derin bir keder duyuyorum." Cesaret ve zekâsından başka yüreği bu kadar yüce olan böyle bir şef'in, yurdu için mucizeler yaratmış olmasına şaşılabilir mi?
George Bennes, Vu Gazetesi, Fransa, 1938
  • Atatürk, tarihte, memleketinin en büyük adamlarından biri olarak kalacaktır.
Le Morgen Bladet Gazetesi, Norveç
  • Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan'da, O'nu geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askeri bir deha, doğuştan bir lider ve büyük bir yurtsever...
Eyüp Han, Pakistan Cumhurbaşkanı
  • Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcım iken, O'nun bakışı ile cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldik.
İkbal, Pakistanlı şair
  • O'nun yaratıcı ruhunun ve ateşli yurtseverliğinin harekete geçmemiş olduğu hiçbir alan yoktur...
Gazeta Polska, Polonya
  • Atatürk, tarihte teşkilatçı bir dahi, bir milletin harikalar yaratan yöneticisi ve memleketinin kurtarıcısı olarak kalacaktır.
Independance Romaine Gazetesi, Romanya, 12 Kasım 1938
  • Bir milleti, uçurumun kenarından sarsılmaz azmiyle kurtaran, kuvvetlendiren, yükselten yöneticiler arasında Atatürk, en birincisidir.
Timpul Gazetesi, 12 Kasım 1938
  • Şöhreti bütün cihana yayılmış olan tecrübeli başkanın yönetimi herkesin sevgi ve saygısını çeken büyük Türk Milleti'nin milli bağımsızlığını devamlı bir başarı ile kuvvetlendirmiş ve yeni milli yapısını yaratmıştır.
Kalinin, Sovyet Başbakanı
  • Vatanını muhakkak bir parçalanmaktan kurtararak devlet gemisini güvenilir bir limana götürdükten sonra milletinden bir taht istemedi. O, kelimesinin bütün anlamıyla bir insan, essiz bir dahi, kahraman bir asker ve siyaset adamı idi...
Elifba Gazetesi, Suriye
  • Atatürk’ün başardığı işler mucize ve harika kabilindedir. Birkaç yıl içinde memleketinde yaptığı inkılâplar, birkaç yüzyılda gerçekleştirilmeyecek işlerdir.
El Tekaddum Gazetesi, Suriye
  • Atatürk'ün dehası, tarihte Türk Milleti'nin taşıdığı ruhun faziletine en yüksek örneklerinden birini teşkil edecektir.
Branko Aczemovic, Büyükelçi, Yugoslavya
  • Türkiye, dost ve düşmanlarının hayran olduğu bir deha adama malik bulunmak bahtiyarlığına erişmiştir.
Katimerini Gazetesi, Yunanistan
  • Devrin yüksek şahsiyetleri kitaplarda, konferanslarda Türkiye'nin asla değişmeyeceğini ve değişmeden öleceğini ilan etmişlerdi. Hâlbuki ölmeden değişti. Hem de kökünden ve baştan aşağı değişti. İnançlar, gelenekler, yöntemler yıkıldı. Son döküntülerini de yabancı zırhlıları ve kapitülasyonlar gibi memleketten sürüp attılar. Türkiye, ruhunu değiştirmişti. Tamamen ve tasavvur edilmesi mümkün olduğu kadar...
Raymond Cartier, Le Nouvelliste Gazetesi, Fransa
  • Savaş sonrasının en ileri gelen devlet adamlarından biri. Kendi başına bir klâs oluşturuyordu ve hemen her açıdan tekti.
The Fortnightiy, Londra
  • Avrupa, savaştan sonra belirmiş az sayıdaki yapıcı devlet adamlarından birini kaybetti.
Spectator, İngiltere
  • Çağımızda hiçbir isim Atatürk'ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır.
Observer Dergisi, İngiltere
  • İngiltere önce, cesur ve asil bir düşman, sonra da sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selamlamaktadır.
Sunday Times Gazetesi, İngiltere
  • O, benzeri olmayan bir devlet adamı idi. Diktatörlerin tahammül edemediği serbest bir nizamla, demokrasilerin başaramadığı ve başaramayacağı işler yapmıştır. Tarihte böyle adamlar devirlerine kendi adlarını vermişlerdir.
Word Price, İngiltere
  • Savaş Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Milletini yeniden dirilten Atatürk’ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahraman ve modern Türkiye'nin Ata'sına değer bir görünümden başka bir şey değildir.
Winston Churchill, İngiltere Başbakanı
  • Atatürk, Türk Milleti'nin ruhunda Türk Bayrağı gibi dalgalanan bir baştı.
Daily Telegraph Gazetesi, İngiltere
  • Cumhuriyet Türkiyesi'nin Devlet Başkanı Kemal Atatürk, diğer önderlerde görmeye alışmadığımız şu değerli nitelikleri kişiliğinde toplamış bulunuyor: alçak gönüllülük, yeterlik ve başarı...
The Truth, İngiltere
  • O genç ve dahi Türk şefinin o esnada Çanakkale’de bulunması, müttefikler bakımından talihin en acı darbelerinden biridir.
Alan Moorehead, İngiliz Yazar
  • Atatürk, eskimiş bilimlerle boş yere kafasını yormamış olduğundan daha taze ve cesur düşünen bir önderdir. Kendisi için, bugünkü Avrupa’nın en güçlü Devlet Adamıdır diyebileceğimiz Atatürk, hiç şüphesiz devlet adamlarının en cesur ve orijinalidir.
Herbert Sideabotham, İngiliz Yazar
  • Herhangi bir olayı derinliğiyle kavramak, çıkar yolu görüp birdenbire harekete geçmek iktidarı, O'nun eşsiz otoritesinin başlıca kaynaklarından biridir.
Grace Ellison, İngiliz Gazeteci, 1923
  • O büyük insan yalnız Türkiye için değil, bütün doğu milletleri için de en büyük önderdi.
Emanullah HAN, Afgan Kralı
  • Bu Türk Milleti yastadır. Çünkü yeni Türkiye'nin yaratıcısı olan eşsiz şefini kaybetmiştir.
Stipsi Gazetesi, Arnavutluk
  • Büyük düşüncelerin adamı. Bir devlet mimarıydı.
Neue Freie Presse, Viyana, Avusturya
  • Atatürk öyle bir insandır ki, hayali değildir. İstediğini bilir, bildiğini yapar, yapamayacağı birşeyi de istemez.
Avusturyalı Heykeltraş Krippel
  • Atatürk, yirminci asrın en büyük gerçeğini yaratan adamdır.
Nasyonal Tidende, Belçika
  • Milletine bu kadar az zamanda bu ölçüde hizmet edebilen tek devlet adamı Atatürk'tür.
Libre Belgique, Belçika
  • Hiçbir memleket, yeni Türkiye'nin Ata'sı tarafından başarılan kadar güçlü, hızlı ve kökten bir yenilik hamlesine erişmemiştir.
Dness Gazetesi, Bulgaristan
  • Mustafa Kemal yeni Türkiye'nin kalbidir. Eski, yıpranmış bir toplumdan yepyeni, güçlü bir millet yaratmış, essiz kişiliğiyle kendini herkese saydırmış, enerjisiyle herkesi kendine inandırmıştır.
Ma Shao-Cheng, Çinli Yazar
  • Atatürk, şahsiyet ve yeteneğin dev gibi bir simgesi idi, O, yirminci yüzyılın en görkemli olayını yaratan adamdı.
National Tidence Gazetesi, Danimarka
  • Atatürk, olağanüstü nitelikte bir devlet adamı, savaş sonrası dünya tarihinin en önemli simalarından biri idi.
Hufvud Stadbladet Gazetesi, Finlandiya
  • Dünyanın yetiştirdiği en büyük insanlardan biri.
Star of India, Hindistan
  • Atatürk, yalnız Türk Milleti'nin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletlerin önderiydi. O'nun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.
Bayan Sucheta KRIPALANI, Hint Parlamento Heyeti Başkanı
  • Atatürk gibi insanlar bir nesil için doğmadıkları gibi belli bir devre için de doğmazlar. Onlar önderlikleriyle yüzyıllarca milletlerin tarihinde hüküm sürecek insanlardır.
Tahran Gazetesi, İran
  • Atatürk yalnız kahraman milletinin büyük bir şefi olmakla kalmamıştır. O, aynı zamanda insanlığın da en büyük evladı olmuştur.
İran Gazetesi
  • Dünya, çağımızın en dikkati çekici adamlarından birini kaybetti.
Palestine Post, İsrail
  • Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete nasip olmayan cesur ve büyük bir inkılâpçı olmuştur.
Ben Gurion, İsrail Başbakanı, 1963
  • Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye'nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. Keza O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir.
General Mc Arthur
  • Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır. Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması, yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan etmesi ve o zamandan beri koruması, Atatürk' ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye'de giriştiği derin ve geniş inkılâplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur.
John F. Kennedy
  • Atatürk’ün dış ilişkiler konusu üzerindeki görüşlerini inceleyen bir kimse fikirlerinin değerini ve ifade ettikleri zamanı aşan anlamları karşısında daima hayrete düşer
Awra M. Warren, ABD büyükelçilerinden
  • Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O’nun tüm askerleri burada olsalardı teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum.
Aristide Briand, Fransa Başbakanı, 1921 meclis nutkundan
  • Mustafa Kemal sosyalist değil, fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı, yüksek anlayışlı, ilerici ve iyi düşünceli, akıllı bir lider. Mustafa Kemal soygunculara karşı bir Kurtuluş Savaşı veriyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultan’ı da yaranı ile birlikte alt edeceğine inanıyorum
Vladimir İlyiç Lenin
  • Ben şimdiye kadar on beş hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi konuşmalar yaptım . Bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. Mustafa Kemal’de büyük bir ruh kuvvetinin esrarı var
Sir Charles Townssend, İngiliz Generali 1922
  • Kemal Atatürk için daimi bir anıt tesisi münasebetiyle Türkiye’ye tebriklerimi arz ile gurur duyuyorum. Onun gösterdiği yolda yürüyen büyük ulusunuz çok önemli başarılar elde etmiştir. Türk birliğinin ve ilerleyişinin mimarı Atatürk’ün hatırasını anmak için yapılan tören, dünyanın her tarafından hür insanlara ilham kaynağı olmuş çok yerinde bir saygıdır.
Dwight D. Eisenhower, ABD. Başkanı, 1953
  • Sevr’den sonra Türkiye’nin öldüğünü sanmıştım. Ama Türkiye; yaşıyor hem, Mustafa Kemal başına geçeli beri öylesine canlı yaşıyor ki; bir Lloyd George’un bütün çabaları , bütün imkanları ,sağduyuya meydan okuyan bu şiddetli yaşama isteğinin karşısında erimekten başka bir şey yapamıyor
Claude Farrère, Fransız romancı ve diplomat
  • Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir. Bu olağanüstü işleri yapan Mustafa Kemal, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmıştır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir.
Elefterios Venizelos, Yunanistan Başbakanı, 1933
  • Bizim aslımız rengi uçmuş bir kıvılcım iken Atatürk’ün bakışıyla cihanı kaplayan ve aydınlatan bir güneş haline geldik.
İkbal, Pakistan milli şairi, 1958
  • Yakın ve Ortadoğu’da ilk cumhuriyet, doğuşunu ona borçludur. Bu cumhuriyet birçok ulusun milli özgürlük savaşlarına ışık tutmuştur. Atatürk’ün yönetimindeki Türkiye’nin uluslar arası otoritesi yükselmiş ve ülkesi dünya siyasetinde önemli bir rol oynamaya başlamıştır.
Nikita S. Kruşçev, Sovyetler Birliği Başkanı, 1963
  • Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır. Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa’nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa’nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi.
Franklin Roosevelt
  • Yüzyıllar nadir olarak dâhi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki 20. yüzyılın dahisi Türklere nasip oldu ve kader onu bizim karşımıza çıkardı.
David Lloyd George - İngiltere Başbakanı
  • Bütün dünya 10 Kasım’da biz Almanların da dostluk ve saygı ile bağlı olduğumuz bir insanın hayatını ve eserlerini takdirle anmaktadır. Atatürk, daima Türkiye ile Avrupa arasında sıkı bağlar kurmaya çalışmıştır.
Ludwing Erhard, Batı Almanya Başkanı, 1963
  • Mustafa Kemal; bir millet, bütün vasıtalarından mahrum edilse dahi, kendini kurtaracak vasıtaları yaratabileceğini ispat eden adamdır.
Adolf Hitler
  • Mustafa Kemal bir temeldir. Bir yöndür. Yapılmış, her şeyi bitmiş bir bina değildir. Onu ancak devam ettirerek, sürdürerek sevebiliriz. Kendisine yeni şeyler, yeni değerler ekleyerek sevebiliriz. Yalnız yüreğimizle değil, aklımızla da sevelim. Mustafa Kemal en büyük zaferini o zaman kazanmış olacak
Cemal Süreya